RSS

Den som dræber / Those Who Kill (2010)


Den som dræber / Those Who Kill (2010) ikişer bölümlük 5 kısımdan oluşan,
5 ayrı seri katil soruşturmasını barındıran bir dizi. 4 farklı yönetmen tarafından çekilen dizi Danimarkalı kadın yazar Elsebeth Egholm'un yazdığı çok satanlar listesinde yer alan polisiye-suç roman serisinden uyarlanmış. Danimarka yapımı polisiye dizide her bölüm farklı bir seri katilin işlediği cinayetleri soruşturan ekip, adli tıp ekibi ve adli psikiyatristin de yardımıyla olayları çözmeye çalışıyor.

Diziyi izlemeye başladığımda başrolde hayran olduğum Danimarkalı oyuncu, yakışıklı aktör Jacob Cedergren'in olduğunu bilmiyordum. İlk bölümde arz-ı endam ettiğinde çok sevindiğimi söylemeliyim. Oyunculuğuyla, karizmasıyla, ses tonuyla oyuncu olarak doğmuş biri... 

Başrollerde kadın dedektif Katrine Ries Jensen rolünde Laura Back ve adli psikiyatrist Thomas Schaeffer rolünde Jacob Cedergren var. Ayrıca soruşturma bölümünü yöneten Magnus Bisgaard rolünde Lars Mikkelsen ve adli tıp uzmanı Mia rolünde Lærke Winther Andersen yer alıyor. 5 farklı olayı anlatan 5 bölümden oluşan dizinin her bölümü sinema filmi tadında ve bir buçuk saate yakın süresi var... (Dizi esasen 10 bölüm ama ikişerli bölümler halinde 5 olayı incelediği için diziyi 5 bölüm olarak yazıyorum, karışıklık olmasın...)


Beş bölümü tek tek anlatmak yerine ilk bölümün bir kısmını anlatıp, diziyle ilgili bir şeyler yazmak en iyisi gibime geliyor. Ufak bir not: dizinin ilk bölümünü The Killing dizisinin ödüllü yönetmeni Birger Larsen yönetmiş. 

Korulukta bir kadın cesedi bulunur ve bu olayı araştırma görevi dedektif Katrine'e verilir. Adli tıp uzmanı cesedin 5-6 yıl önce gömüldüğünü söyler. Cesedin DNA örnekleri incelemeye alınır. Katrine davayı çözmesinde yardımcı olması için adli psikiyatrist Thomas'dan yardım ister. Genç adam artık polisle çalışmadığını söylese de Katrine'nin bıraktığı dosyayı inceledikten sonra dedektife yardım etmeye karar verir. Başka kadın cesetleri bulununca işler daha karmaşık bir hal alır. Thomas Schaeffer seri katillerin profillerini çıkarıp, kurban ve katil arasındaki bağlantıları çözmeye başlar. 

Dizide polisin canice cinayetler işleyen seri katilleri bulmaya çalışmaları anlatılırken, aynı zamanda  Thomas'ın oğlu ve karısı da hikayeye dahil olur. Kişisel sorunları olan Thomas'ın bir süre sonra karısı ile olan ilişkisi de zor bir döneme girer. Çok fazla altı çizilmese de geçmişte bazı kötü olaylar yaşayan dedektif Katrine'in de psikolojik sorunları olduğunu dizinin ilerleyen bölümlerinde anlıyoruz. Bu noktada şunu belirtmek de yarar var. Diziye sadece polisiye-gerilim-suç dizisi demek yanlış olur. Çünkü dram yönü de ağır basıyor. 

Broen dizisinde olduğu gibi bu dizide de İskandinav ülkelerine has o kasvetli-kapalı hava diziye ayrı bir güzellik katmış. Her bölümde ele alınan seri katil davası incelikle işlenmiş. Kuzey Avrupa'ya has bir güzellik barındıran çekim teknikleri, özgün hikaye anlatımı ve başarılı oyunculuklarıyla sevdiğim dizilerden biri oldu "Den som dræber" ...


Dedektiflerinde bizler gibi korkuları-kişisel sorunları olduğunu izleyene hatırlatan dizi seri katillerin profil analizlerine-adli tıp incelemelerine de detaylı olarak yer veriyor. Ayrıca dizide olay yeri incelemeleri ve soruşturma sahneleri çok gerçekçiydi.
Amerikan dizilerinden ayrılan noktası bence (ve en önemlisi)... oyuncuların başarılı performansları, Avrupa dizilerine has özgün bir havası ve anlatımı olması....

Dizi çok beğenilince Den som dræber - Fortidens skygge (2011) adında 90 dakikalık bir film çekilmiş. Maalesef filmi internette çok aramamıza rağmen bulamadık. Bu harika dizinin çevirmeni sevgili Ying Yang filmin çevirisini de yapmak istiyor. Umarım filmi çok yakında bulabiliriz.

Seri katilleri konu alan gerilim ve aksiyon tozu yerinde polisiye-suç-dram türünün başarılı örneği olan Danimarka yapımı diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Amerikan dizilerinden sıkılanlara ilaç gibi gelecek... benden söylemesi...



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...