RSS

Sevmek Zamanı (1965)




Bir “Surete Aşık Olma” Hikâyesi


Metin Erksan "Susuz Yaz” filmiyle 1964'de Berlin Film Festivali'nde aldığı "Altın Ayı Ödülü" ile Türk sinemasında ilk uluslararası başarıyı elde etmiş yönetmenimizdir.
Böyle bir başarının ardından tamamen kendi olanaklarıyla çektiği “Sevmek Zamanı” filmini seyirciye sunacak salon bulabilmek için, kapı kapı dağıtımcıları gezdiği halde filmi gösterecek bir salon bulamamıştır. Ancak, o dönemin Avrupa sinemasına paralel ve yenilikçi sinema dili nedeniyle seyretme imkânı bulanlar tarafından çok beğenilmiş, zamanla kült statüsü edinmiştir. Çekildiği dönemin alışılagelmiş Yeşilçam filmlerinden çok farklı bir anlatıma sahip olan film, kendine özgü atmosferi ve estetiğiyle surete aşık olmayı - aşkı irdeler.





Adada bir evin boya işlerini yaparken duvarda gördüğü kadının resmine aşık olan badanacı Halil'in ve resimdeki kadının yani Meral'in öyküsü anlatılır filmde. Kadın bir yıl boyunca her gün resmini seyretmek için evine gelen bu adama aşık olur ama Halil Meral'in aşkını istemez.




İkisinin arasında şu diyaloglar geçer:

Meral: "Herhalde bana ait olan bir şeyi öğrenmek hakkımdır."

Halil: "Hayır sana ait bir mesele değil bu, resmin ile benim aramdaki bir durum seni ilgilendirmez. Ben senin resmine aşığım."

Meral: "İyi ama aşık olduğun resim benim resmim. İşte ben de buradayım söyleyeceklerini dinlemeye geldim."

Halil: "Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil, resmini tanıyorum. Belki sen benim bütün düşüncelerimi yıkarsın."

Meral: "Bu davranışların bir korkudan ileri geliyor."

Halil: "Evet. Bir korkudan ileri geliyor.Bu korku sevdiğim şeye ebediyen sahip olabilmek için çekilen bir korku. Ben senin resmine değil de sana aşık olsaydım o zaman ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle.
Halbuki resmin bana dostça bakıyor iyilikle bakıyor ve ebediyen bakacak."

Meral: "Ben de sana bakmak istiyorum."

Halil: "Hayır. Benimle resmin arasına girme, istemiyorum seni."



Halil'in saf aşkını kendine saklamak istemesi, korkularından kaynaklanmaktadır. Halil ile Meral arasındaki her türlü insana ait diyalog sonrası Halil'in toplumun dışına, doğaya kaçması da bunu ele verir. Toplum içine karışmak istemeyen, kendi dünyasında yaşamayı seçen Halil, ustasının ısrarına dayanamaz ve Meral'i aramaya gider...

Film bir çok kalıbı ters yüz eder. Meral'in babasıyla Halil'in arasında geçen konuşma klasik Yeşilçam filmlerindekinden çok farklıdır. Bu görüşmeden sonra Halil'in aldığı karar da klişe kalıpların dışındadır.


Filmde beni en çok etkileyen sahnelerden biri de Halil'in Meral'in resmi ve gelinlik giydirilmiş mankenle sandalda kürek çektiği sahnedir.



Sevmek Zamanı, aşkı saf ve özgün bir dille anlatan, bizlere sinemanın sanat olduğunu hatırlatan bir başyapıt...

Her bir karesi, her bir diyalogu tek tek ele alınması gereken bu kült filmi, bugüne dek seyretmeyi neden bu kadar ertelediğimi kendi kendime sormadan edemiyorum...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...